• 0

RUHSAT PROJESİ

3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 21. maddesi gereğince, mücavir alan içinde herhangi bir yapıyı inşa edebilmek için yapı ruhsatı alınması zorunlu olup bu belge; belediye sınırları içinde belediyelerce, belediye sınırları dışında ise valiliklerce (il özel İdaresi), organize sanayi bölge sınırları içinde organize sanayi bölge müdürlükleri, serbest bölge sınırları içinde serbest bölge müdürlükleri tarafından verilmektedir.

Yapı ruhsatını alabilmek için ilgili kuruma yapılacak başvuru sırasında çeşitli bilgi ve belgeler ibraz edilmektedir. Bu belgeler; başvuru dilekçesi, tapu, imar durumu, aplikasyon, zemin etüdü, proje müelliflerinin oda kayıt belgeleri ve elbette mimari, statik, sıhhi tesisat ve elektrik projeleri ile yapı denetim ile ilgili belgelerdir.

Bu belgeler arasında dikkatinizi çekmek istediğim husus; mimari, statik, elektrik ve sıhhi tesisat projelerinden oluşan “ruhsat projesi” setidir.

Mühendislik hizmetinin esası olan tasarım, modelleme, hesap ve uygulama eylemlerinin hayat bulduğu somut ürün olan plan ve proje kavramı özellikle konut sektöründe karşımıza “ruhsat projesi” kavramı ile çıkmaktadır. Binanın kullanım amacı, kullanım şekli, mimari fonksiyonların tanımlanması, mevcut altyapı ile uyum problemlerinin çözülmesi, özellikle ülkemiz için hayati öneme sahip olan depreme dayanıklı tasarımın sağlanması, sürdürülebilirliğin en önemli faktörleri olan elektrik ve tesisat altyapılarının çözülmesi, kullanıcı açısından konfor ve erişilebilirlik detaylarının çözülmesi gibi birkaç ana başlıkla özetleyebileceğimiz tüm hesap ve çözümler bu ruhsat projesi setinin içinde çözülmüş ve uygulamaya hazır hale getirilmiş olur.

Aslında “.. uygulamaya hazır hale getirilmiş olsa ne iyi olur.” demeliyiz belki de! Zira sektörün içinde olan tüm paydaşların az çok bildiği üzere gerçekte ruhsat projeleri sadece ruhsat alabilmek için hazırlanan, gerekli olan asgari pafta mizanpajı ve onaya hazır hale getirilmiş hesap ve bilgileri içeren, sonrasında şanslı azınlık için bir tasarım ekibi tarafından uygulama projesine çevrilecek olan ve ekseriyet için inşa edilecek yapının hemen hemen tüm problemlerini “sahada yerinde çözümlere” erteleyen bir prosedürden ibarettir.

Günümüz tüketim dünyasının; yapmak yerine mış gibi yapmak akıntısına ne yazık ki -istisnaları elbette konunun dışında tutarak- mimarlar ve mühendisler de karşı koyamayarak sürüklenmiş ve mühendislik adına katma değeri neredeyse yok denecek kadar az olan ruhsat projesi müellifliğine mahkûm olmuşlardır. Hal böyle olunca da elbette çıktı/fotokopi ücreti ve zorunlu harç ve vergilerin üzerine sınırlı oranda genel gider ve kar ile çalışarak niteliksizliksarmalının içine yuvarlanmaya devam etmektedirler.

Ülkemizin geçmişten beri en önemli sorunlarından biri olan mühendislik hizmeti alamama problemi de bu vesile ile yerini nitelikli mühendislik hizmeti alamamaya bırakmaktadır. Bu da mesleğimizin giderek itibar kaybına yol açtığı gibi mühendislerin meslek hayatları boyunca da sürmesi gereken öğrenme ve gelişme sürecini tamamen baltalamaktadır.

Bu mesele ON BİRİNCİ KALKINMA PLANI (2019-2023) KONUT POLİTİKALARI ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU RAPORU’nun 50.sayfasında şu satırlarda vurgulanmıştır:

“…….

yapı kullanım izin belgesi alındıktan sonra kullanım değişikliklerinden/tadilatlardan kaynaklanan sorunlar; mesleki eğitimde yaşanılan sorunlar; proje kalitesinde yaşanılan sorunlar; yerleşme özelliklerine göre konut tipolojisine önem verilmemesi; demografik yapı içindeki çeşitli hanehalkı büyüklüklerine uygun konut üretilmemesi; periyodik bakım-onarım konusunda yaşanılan sorunlar; konut ve yapı kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.”

Bir de madalyonun diğer yüzüne değinelim. Yukarıdaki satırlarda ifade ettiğimiz bir kısım şanslı azınlık için bir tasarım ekibi tarafından ruhsat projesi uygulama projesine dönüştürülmektedir. İşini hakkıyla yapmaya çalışan, vizyon sahibi olan ve kuvvetle muhtemel bir ekolden gelen bazı konut müteahhitleri bünyelerinde bulundurdukları tasarım ofisleri eliyle uygulama problemlerini çözmekte, malzeme seçimleri ve nokta detaylarını teşkil etmektedirler. Bu uygulama problemleri içinde ısı, su, ses yalıtımı gibi model kesit çözümleri olabileceği gibi eğim, montaj detayı, ekipman seçimi gibi teknik ve imalat problemleri de yer almaktadır. Bu problemlerin çözümünde ekonomi, sağlamlık, sürdürülebilirlik gibi tercihler ise proje bünyesinde çalışan teknik personelin kapasite ve bilgi birikimi ile sınırlı olacak şekilde çözüme kavuşmaktadır. Elbette bu teknik ekibin bilgi birikim ve beceri zaafiyetleri; bazen zaman bazen para kaybına neden olabileceği gibi bazen de yıllarca çözülemeyen kullanıcı problemlerine yol açabilmektedir.

Kimi projelerde ise teknik ekibin yeterli bilgi birikim ve deneyimiyle bilim ve tekniğe, mimari norm ve standartlara uyumlu, son derece başarılı sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.

Peki; gelelim en büyük kaybımıza. Ruhsat projeleri üreten proje ofisleri nitelik açısından ilerlemesi adeta tıkanmış bu süreçlerde yeni yetişen genç meslektaşlarımıza ne bilgi birikim aktarabilmekte ne de bir nosyon kazandırabilmekte; projelerde münferiden yapılan çözümler ise kurumsal hafızaya yerleşemediği için üretildiği yerde kalmakta ve sektörün toptan gelişimine anlamlı bir katkı sağlayamamaktadır. Bu durum ise; her yıl yüzbinlerce konut üreten bir sektörün bu hacimle dünya devi olabilme fırsatını kaybedip bir parlayıp bir kaybolan mahalle müteahhitleri ile ülkenin tüm likiditesini betonarme kalıplarının içinde zayi eden bir çıkmaza sebep olmaktadır. Oysa bu ölçekte konut üretiminin bilgi birikimi (moda deyimle know-how’ı) sektörümüzü dünyanın en önde gelen marka konut üreticileri haline getirebilir ve tüm dünyanın konut üretimine talip olabilecek ölçeğe taşıyabilirdi. Tıpkı iç hat kapasitesinin katkısıyla Avrupalı rakiplerine göre ölçek avantajı elde eden THY gibi, iç pazar talebi ile dünya ihracat şampiyonu olan demir sektörü ve çimento sektörü gibi.

Umarım başta meslek odaları ve değerli tecrübeli meslektaşlarımız bu konuda bir irade oluşmasına ve tüm bu kayıpların kazanca dönüşmesine katkı sağlayacak proje ve çalışmalar ile gündem oluşturmayı ve bu noktaya dikkat çekmeyi başarabilir.

 

Emre ALTUNTAŞ

İnşaat Y. Mühendisi

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *