• Haziran 3, 2023
  • 0

İnsanın yaratılış reçetesindeki duyguları bir malzeme listesi gibi görebilsek belki bu listedeki en etkili duygu formlarından birinin hırs olduğunu görebilirdik. İnsan daha aklı ermeden önce, 2-3 yaşlarında iken bile akranları ile oynadıkları oyunları kazanmak, elindeki oyuncağı almak, öne geçmek için iç güdüsel bir motivasyona sahiptir. Yaş ilerledikçe bu motivasyonun formu hayatın sunduğu rekabet şartlarına göre değişse de hırs hep bir katalizör gibi itici ve tetikleyici olmuştur.

Rekabetin ve kazanma duygusunun en somut halde gözle görünür olduğu alanlardan biri ve en önde geleni de elbette spor müsabakalarıdır. Tarih boyunca sporcular başarılı olmak için ve hatta isimlerini unutulmaz kılmak için yoğun bir arzu ve şiddetli bir hevesle çalışmışlardır.

Elbette her zaman bu çabalar legal çerçeveler içinde olmamış, hırslarına yenilen birçok sporcu etik sınırları aşmış, kimi zaman yasal sınırları bile çiğnemekten kendilerini alamamışlardır.

Hırs bir ilaç gibidir; kazanmak, başarılı olmak, popüler olmak insanın ruhunu besleyen bir motivasyon kaynağı iken her şeyin fazlasının zarar olduğu gerçeği bu konuda da kendini göstermektedir. Kazanma hırsı haddi aştığında bir zehir gibi her şeyin sonunu da getirebilmektedir.

Sporcuların performanslarını arttırma arzusu kuvvetli bir arzudur ve sportif başarının gerek ekonomik gerek sosyal gereksinimleri, başarılı olma arzusunun ahlaki kurallarını olduğu kadar sağlık kurallarını da bozmasına neden olmaktadır. Spor dünyasında da bu etik ve sağlık karşıtı olgu karşımıza doping olarak çıkmaktadır. (Gençtürk, G. ve ark., 2009)

Dünya şampiyonu tenisçi Maria Sharapova da hırsına yenilerek etik sınırları çiğneyen popüler bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır. Sharapova örneğini ele almamızın özel bir sebebi var. Birçok sporcu zirveye giden yolda ve kaybedecek çok şeyleri yok iken dopinge tevessül eder. Peki zirvede iken; kaybedecek bunca çok şeye sahip iken bir insan nasıl olur da böyle bir riske girebilir?  Sharapova örneği üzerinde hem bu konuyu irdeleyelim hem de bu olaydan başka ne tür çıkarımlar yapabileceğimize bir bakalım.

 Maria Sharapova; Hayatı ve kariyeri:

Maria Yuryevna Sharapova, 19 Nisan 1987’de Rusya’nın Sibirya kentindeki Nyagan’da doğdu. Anne babası Yuri ve Yelena, tenis oynamaktan zevk alan ve küçük kızlarına bu sporu öğretmek isteyen hevesli sporculardı. Çocuk boyunda bir raket almaya paraları yetmediğinden, yetişkin boyunda bir raketin sapının bir kısmını kesip ona yürümeye başlayan çocukken kullanması için verdiler. Dönemin tenis harikası Martina Navratilova, onu Moskova’daki bir gençlik tenis okulunda fark etti. Altı yaşındayken Florida’daki Nick Bollettieri Tenis Akademisi’ne, Andre Agassi, Pete Sampras ve Monica Seles gibi önemli mezunlara sahip, tenis odaklı bir yatılı okula gitmesini önerdi. Sharapova ve babası ertesi yıl, Sharapova’nın büyükanne ve büyükbabasından borç alarak Florida’ya gittiler. Ne yazık ki söz konusu okula kayıt olmak için yaşı çok küçük olduğundan babası garson olarak işe girdi ve dokuz yaşına kadar özel bir tenis koçuyla çalıştı. 9 yaşına geldiğinde katıldığı seçmelerde o kadar iyi performans gösterdi ki, ona o zamanlar yıllık 46.000$ bedelli okulda tam burslu okumaya hak kazandı. Bollettieri Akademisi, bir spor ve yetenek yönetimi şirketi olan International Management Group’un (IMG) bir parçasıydı.

11 yaşına geldiğinde Sharapova, onu Nike ile ilk sponsorluk anlaşmasına götüren anlaşmasını IMG ile imzaladı. Muazzam bir potansiyel gösterdikten sonra, Kadınlar Tenis Birliği’ne (WTA) katılım için en alt sınır olan 14. yaş gününde profesyonel oldu.

2004 yılında Wimbledon tekler şampiyonu olduğunda sadece 17 yaşındaydı ve bu turnuvada şampiyon olan ilk Rus kadın sporcuydu. Bu sıradışı başarılı performans ile kariyeri boyunca yaklaşık 285 milyon USD kazanan Sharapova, kazancının yaklaşık %90’ını sponsorluk anlaşmalarından kazandı. Sadece Nike ile yaptığı anlaşmalardan 70 mil USD kazanmış, Tag Heuer , Evian ve Avon gibi markalardan yıllık toplam 20-30 mil USD civarı gelir elde etmiştir. (O’rourke, J. et al. 2017)

Dünya tenis klasmanında kadınlarda 1. sıraya henüz 18 yaşındayken yükselen ve kariyerinde 5 grand slam şampiyonluğu bulunan Sharapova, kısa sürede ticari girişimleri ve güçlü sponsorluk anlaşmaları ile aslında kişisel popülaritesini sportif başarısının da ötesine taşımıştı. Kariyeri boyunca katıldığı grand-slam turnuvalarında çeyrek final ve üzeri dereceleri Tablo 1 Grand Slam Kariyeri tablosunda gösterilen Sharapova, sportif açıdan kendisinden çok daha önde olan birçok sporcuya göre hem çok daha fazla kazanan hem de çok daha fazla tanınan bir sporcu oldu ve ünü kortların da dışına taştı.

Hayranlarını ve hatta tüm tenis dünyasını şoke eden açıklama ise 2016 yılında Sharapova’nın bizzat kendisinden geldi. Düzenlediği basın toplantısında doping testinin pozitif çıktığını, 2006 yılından beri kullanmakta olduğu meldonium adlı maddenin 2016 yılı başında yasaklı maddeler listesine girdiği bilgisini kaçırdığını ve bunun kendi hatası olduğunu itiraf etti. World Anti Doping Agency / Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) her yıl yayınladığı yasaklı maddeler listesi ile doping kapsamını güncel tutmaya devam etmektedir. 2015 yılında eylül ayında yayınlanan 2016 yılı yasaklı maddeler listesinde yer alan ve bu listeye ilk kez bu yılda dahil edilen meldonium maddesi nasıl olduysa Sharapova’nın gözünden kaçmıştı. (WADA, 2015)

1970’li yıllarda Litvanya’da sentezlenen meldonium, özellikle kalp ve damar dokularının iyileşmesi ve güçlenmesi konusunda çok etkili olduğu görülse de ABD ve birçok Avrupa ülkesinde onay alamayan bir ilaçtı. Popülaritesine ise 2016 yılında Sharapova ile kavuşmuştu. (Ivanova, S. Ve ark. 2017)

Maria Sharapova ve yüzlerce başka elit sporcu tarafından yaygın olarak kullanılan meldonium; SSCB döneminde geliştirilen, kalp krizi ve felç tedavisi için sıklıkla kullanılan ancak Sovyetler Birliği dışında hiçbir zaman tıbbi açıdan onaylanmamış olan bir ilaçtı. (Arduini, A., Zammit, V., 2016)

Kısa sürede sponsorlardan anlaşma iptalleri geldi. Şekil 1’de gösterilen sponsorlar içinde önce Nike, Tag Heuer ve Porsche anlaşmaları askıya aldığını duyurdu. Ardından diğer sponsorlar süreci takip ettiklerini ve çıkacak karara göre hareket edeceklerini bildirdiler.

 Şekil 1: Maria Sharapova’nın Sponsorları ve reaksiyonları

Şekil 1. 2016 yılı başı itibariyle Maria Sharapova ile mevcut sözleşmesi olan markalar ve reaksiyonları. (O’rourke, J. et al. 2017)

Açıklama sonrası Sharapova hakkında 2 yıl müsabakalardan men cezası açıklandı ancak kısa bir süre sonra spor tahkim mahkemesi Sharapova’nın cezasını 15 aya düşürdü ve 26 Nisan 2017 tarihinde kortlara tekrar dönmesi sağlandı. Aktif spor hayatına 3 yıl daha devam eden sporcu 2020 yılında emekli olarak kortlara tamamen veda etti.

Sharapova’nın doping kullanım durumu kendine has özellikler taşımaktadır. Aslında yıllardır tedavi amaçlı kullandığı özel bir ilaç 2011-2015 yılları arasında WADA tarafından gözlem altına alınmış ve 2015 sonunda 1 Ocak 2016 itibariyle geçerli olmak üzere yasaklı madde olarak ilan edilmiştir. Bu gelişmeden haberdar olmaması çok da beklenmeyen sporcu burada bir tercih yapmış olabilir mi? İlacı kullanmayı bırakarak dramatik bir düşüş riskine karşı testlerde yakalanmama riski çok daha makul gelmiş olabilir mi? Sporcunun zirvedeyken göz göre göre inişe geçme noktasında hırsının “ilaç”tan “zehir”e dönüştüğü sınırı fark edememiş olması çok da uzak bir ihtimal olmayabilir.

 Sonuç ve değerlendirmeler

Sharapova’nın doping skandalının ardından bazı sorular ise kafaları karıştırmaya devam ediyor:

  1. Sharapova, WADA’nın 2016 yılı yasaklı madde listesi ile ilgili mailde yer alan linki açmadığı için söz konusu maddenin doping statüsüne girdiği bilgisini kaçırdığını belirtti. Oysa bir sporcu için her yıl yayınlanan böylesine yüksek önem arz eden bir listede ilk bakması gereken düzenli kullandığı bir ilacın listeye girip girmediği olmalıdır. Hatta antrenörleri, doktorları ve konuya dahil olan tüm ekibin bu konuda teyakkuzda olması hayatın doğal akışıdır.
  2. İlgili yayını okumadığı için yasaklı maddeden haberinin olmadığı açıklaması ilgili merciler tarafından da hemen ve kolaylıkla kabul görmüş ve sporcu en alt sınırdan cezalandırılmıştır.
  3. Cezanın yürürlüğe girmesinden kısa bir süre sonra cezada indirime gidilmiştir.
  4. Sponsorlar ve spor camiası bu olaya çok düşük tonda reaksiyon göstermiş, gösterilen tepkiler asgari mecburiyet seviyesinde kalmıştır.
  5. Sharapova bugün de başarılı ve çok kazanan bir iş kadını olarak ticari faaliyetlerini sürdürmekte olup doping nedeniyle herhangi bir itibar kaybı, maddi veya manevi kalıcı bir hasar görmemiştir.

Bu değerlendirmeler ışığında spor etiğinin de bazı durumlarda bir miktar büküldüğü, kişiye, konuma ve statüye göre görecelilik taşıyabileceği, ticari etkileri göz önünde bulundurma kaygısının sansasyonların şiddetini düşürme konusunda ne kadar etkili olabileceği çok da zorlama bir sonuç olmasa gerek. Bu olay özelinde konunun bu boyutlarıyla ele alınması gereği elzem görünmektedir.

 Kaynaklar:

Arduini, A., Zammit, V., (2016), A tennis lesson: Sharp practice in the science behind the Sharapova case, Postgraduate Medical Journal, June 2016

Gençtürk, G., Çolakoğlu, T., Demirel, M., (2009), Elit Sporcularda Doping Bilgi Düzeyinin Ölçülmesine Yönelik Bir Araştırma (Güreş Örneği), Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi Cilt 3, Sayı 3, S. 213-221

Ivanova, S., Ivanov, K., Ivanov, V., Peteva, G., (2017) Meldonıum, The ‘Novel’ Dopıng In Professıonal Sport, Oxidation Communications 40, No 2, 986–992

O’rourke, J., Fritz, N., Coughlin, J. (2017) Maria Sharapova: Banishment from WTA Tour and a Loss of Sponsorship, The Eugene D. Fanning Center for Business Communication, Mendoza College of Business, University of Notre Dame.

WADA, (2015) World Antı-Dopıng Code International Standard Prohibited List 2016, https://www.wada-ama.org/sites/default/files/resources/files/wada-2016-prohibited-list-en.pdf

WTA (2023), https://www.wtatennis.com/players/310137/maria-sharapova/#grandslams

 

 

Hola

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *